18 Ocak 2011 Salı

Yorgun Kelebek

Güneş kelebeğinin kanatları yoruluyor artık uçmaktan. Doktorlar, hemşireler ve biz ve siz, destek oluyoruz hepimiz. Uçsun istiyoruz hep. Hep.

Dayandı, direndi. Dayısı gün doğumu mesajlarına "aslan yürekli Güneş bu gün de....diye başlayıp, nabız:..tansiyon:..ateş:..satürasyon:..diye bitiriyordu. Evet dayanıyordu. Ama bu son günlerde, düşen tansiyonları, oksijen satürasyonları, ateşleri gün doğumlarında bize (ve bizimle birlikte gece nöbetlerine kalan adaş halaya (Şemsi Nur)) Güneş'in artık yorulduğunu gösteriyor.

Bedeni yoruluyor. Değilse, yüzünde ruhunu yansıtan çok huzurlu bir ifade var. Biz onu öpüyoruz, kokluyoruz ama Güneş nasıl diyenlere, nabız, ateş, tansiyon...diye cevap veriyoruz. Güneş artık bunlarla ifade ediliyor.

Soğuk laflar ediliyor. Beyin ölümü gerçekleşmiş olabilir, gibi. Bunları diyen doktorlar "geçmiş olsun" diyerek çıkıyorlar. Çok fazla manayı bir anda yüklediğimiz Cimaher'i de vermeyeceklerini söylediler bugün. Önce belli testler ve MR'ı yapacaklar.

Yüreğimiz nasıl dayanıyor, bilemiyorum. Kuzenim, ismi gibi sevgi dolu sesi ile, inşirah suresini söyledi telefonda. İşe yaradı gibi, bir açılma, ferahlama, genişleme oldu içimde. Gerçekten zorlukla beraber kolaylık da var mı?


Niye kelebek?

Kendi istediği için. Buna dair bir anekdot aşağıda:






Güneş ve Işık fotoğraflara bakmayı çok severler. Artık oyun konusunda tıkandığımız noktada "hadi resimlere bakalım" dediğimiz her zaman çok mutlu olurlardı. Tabi her resim bir hikaye. Ve ne zaman babayla ikimizin onlarsız fotoğraflarını görseler, "biz neredeydik, annenin karnında mıydık?" diye sorarlardı. Biz de "evet" derdik çoğu zaman, "hayır" desek gelecek sorularına uygun cevabı henüz tasarlamadığımız için.

Bir gün Ayça ve Cem "Kumkurdu" diye bir kitap hediye ettiler. Hediye banaydı, Güneş ve Işık'a okumam için. İçinde İsveç'te yaşayan Zackarina adlı bir kız çocuğunun, babası, annesi ve dostu Kumkurdu ile yaşadığı maceralar var. Her bölümü başlıbaşına güzel bir kitap. Ne didaktik, ne ahlakçı. Bir çocuğun 3'lü yaşlardan itibaren sorduğu sorular, hayatı algılayışı çok basit ve yaratıcı kısa öyküler şeklinde anlatılmış. Kitabı biz gibi Güneş'le Işık da çok sevdi. Uyumadan önce sadece Kumkurdu okur olmuştuk bir ara. Şimdilerde ise hastanede Güneş'e okuyoruz, Işık biraz mahrum kaldı.

Bu öykülerden birinde:

Zackarina babasına bir fotoğraf gösterip, " ben yokum bu fotoğrafta, o halde annemin karnında mıyım?" diye soruyor. Babası, "hayır" diyor. O zaman Zackarina "peki nerdeydim o zaman annemin karnında yatmadan önce?" diyor. "Bunlar çok zor sorular", diyor baba. Zackarina da arkadaşı Kumurdu'na soruyor. Kumkurdu Zackarina'ya: "Bunu yalnızca sen bilebilirsin!, bu senin öykün" diyor. Zackarina düşünmeye hatırlamaya çalışıyor. Belki de hiç bir şey değildim diye düşünüyor ama hiç olmamış olmak ve birdenbire annenin karnında yatmak ve dışarı bebek olarak çıkmak huzursuz edici geliyor ona. Ve annesiyle babasının fotoğrafından yola çıkar. Anne ile baba bu fotoğrafta yağmur yağmasına karşın bir çadırın önünde gayet mutlu poz veriyorlardır. Zackarina der ki: "Evet, ben bir rüzgardım yağmurları kovalayan. Estim esim, yağmur yağdı, dünya sular seller altında kaldı ve bundan iki kişi çok mutlu. O zaman ben annemin oldum, annem benim ve babam da ikimizin".

Bu öyküyü hepimiz çok beğendik. Güneş'in son kemoterapisinin son günü, bir cumartesi günüydü, yanımızda kitap getirmemişiz. Güneş bir hikaye anlatmamı istedi. O yatağa uzanmıştı, ben de yanına kıvrıldım, onun deyimiyle "birbirlerimize bakarak" yattık. Bu hikayeyi anlattım. Sonra bana "Acaba Işık'la ikimiz senin karnına gelmeden önce ne idik? diye sordu. "Bilmem, belki sen bir uğur böceği idin, Işık da bir serçeydi", dedim ben de. Uğur böceklerini çok sevmesine karşın, çok beğenmedi bu fikri. Arada "Işık belki de bir maymundu" diye espiri yaptı. Güldük birlikte. Sonra "ama Zackarina öyküsünü anne babasının bir resminden buluyor" diye hatırlattı. "Doğru" dedim ben de ve babayla ikimizin bir fotoğrafını düşünüp (anneannenin evinde baba ile ikimizin düğün fotoğrafı var. Güneş'le Işık bayılırlar ona. Anne gelin, baba damat), o gün o hastane odasında Güneş'le onların öykülerini oluşturduk birlikte:

Güneş beyaz bir kelebekti, üzerinde rengarenk şanslı puanları olan. Bir gün uçarken, nefis sarı güllerin kokusunu aldı. Kokuyu takip etti, bu güller bir adamın elindeydi. Hemen üzerine kondu bu bir demet gülün. İçinde çok minik bir gonca "merhaba, hoş geldin" dedi kelebeğe. Bu Işık'tı. Baba bu bir demet gülü anneye verdi, anne çok mutlu oldu. "Bunlar ne güzel çiçekler böyle. Üzerindeki şu harika kelebeğe de bakın" dedi. İşte o gün çiçek ve kelebek annenin oldu, anne de onların, baba da hepsinin.

17 yorum:

  1. hocam.. Allah yardımcınız olsun.. Kelebeğinizin (kelebeğimizin) kanat çırpışları hepimizin ümidi oldu, yorulmaları bizlerin de yüreklerini yordu.. Ama o küçük melek ne kadar yorgun olursa olsun ruhunun hep huzur ve mutluluk içinde olduğundan ve olacağından zerre şüphem yok.. acınıza sıkıntınıza yorum yapmak dile kolay diye düşünebilirsiniz belki ama farkında olduğunuz takdirde sizin de biraz olsun ferahlamanızı sağlayacak bir gerçek bu. Özlem öyle bir duygu ki insanın kalbinin onu nefessiz bırakacakmışçasına avuç içinde sıkıldığını hissettiriyor. Hele bu evlada hissediliyorsa, yaşamayanın tahayyül dahi edemeyeceği bir hal alıyor.. Ama dediğim gibi, ben acı çektiğine inanmıyorum. O sarı güllerle size nasıl geldiyse, burada veya öte tarafta aynı mutluluğu tekrar kavuştuğunuzda size yaşatacağına tüm kalbimle inanıyorum ve bunun için dua ediyorum. Sadece benim değil, bütün öğrencilerinizin ve iş arkadaşlarınızın ve tüm sevenlerinizin bu duyguları ve duaları paylaştığını bilmenizi istiyorum..
    Allah sizin ve meleğinizin yardımcısı olsun hocam..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili kuzen ,sevgili Aysegul ,
    Sizi her takip ettigimde hic bir sey yazamadim.Bunlari soylemek cok guc,bu acinin tarifi eminim imkansizdir,yasanmadan anlasilamaz.Kelebekler bu dunyanin en guzel ve zarif varliklari ....Yavrumuza ve size sabir diliyorum.

    ESIN

    YanıtlaSil
  3. Biz bu dünyaya gelmeden önce yaşayacaklarımız ve ailemiz seçilmiş olarak geliyoruz. Ve yaşanan şeyler iyi olursa yaşama dört elle sarılıyoruz ve bir gerçek var ki bizim asıl yaşamımızı sürdüreceğimiz öte alem burada bağlandığımız her varlık ve her şey bize ait değil buna inanırsak çok daha huzurlu oluruz. Güneşim de yaşamının bu döneminde mücadele etmek zorunda kaldığı onca şeye rağmen kendisi için seçilmiş bu güzel ailesi için de çok mutlu oldu bu çok önemli. Dünyadaki milyonlarca mutsuz çocuğu düşünürsek. Allah bu güzel aileye bu sıkıntıları gösterdi, çok dua ettik su an ne desem boş saçmaladım belki de söyleyeceklerimi söyleyemedim. Çok sevdiğiniz Güneş için Işığa bakın sevgiyle, sabırlar canlarım.............

    YanıtlaSil
  4. bu anne ve baba, ve bu iki minik kız, daha onlar rahme düşmeden öncesinden beri ilmek ilmek bir destan yazmaktalar. kelebeğin kanatları yoruldu belki, ama artık yükü hafifledi, göğe yükselecek ve her renk çiçekten ama en çok sarı güllerden oluşan bir yerde sonsuza kadar yorulmadan çırpacak kanatlarını.

    YanıtlaSil
  5. Ayşecik bu hikaye, Güneşin hikayesi bana ilk anlattığından beri benim en sevdiğim hikaye. Bundan sonra tüm çocuklara belki kendi çocuklarıma,çocuklarımıza anlatacağım Güneş'in hikayesini.Senden dinledikten sonra Ali'ye anlatmaya çalışmıştım dilimin döndüğünce. Buraya yazman çok iyi oldu canım,söz uçar yazı kalır.

    Kelebek uçup gidiyor demiyorum, diyemem. Bugünkü testlerden güzel haberler duymak istiyorum.

    Seni sımsıkı kucaklıyorum canım kardeşim.

    Erinç

    YanıtlaSil
  6. "I've watched you now a full half-hour;
    Self-poised upon that yellow flower
    And, little Butterfly! Indeed
    I know not if you sleep or feed.
    How motionless! - not frozen seas
    More motionless! and then
    What joy awaits you, when the breeze
    Hath found you out among the trees,
    And calls you forth again!

    ~William Wordsworth, "To a Butterfly"


    Tam yarım saat izledim seni
    Şu sarı çiçeğin üzerinde dengede
    Ve küçük kelebek aslında
    Bilmiyorum uykuda mı beslenmede misin
    Nasıl da hareketsiz donmuş denizlerden bile
    Daha da hareketsiz
    Nasıl bir neşe bekliyor seni hafif bir rüzgar
    Bulduğunda ağaçların içinde
    Ve çağırdığında yeniden"

    Yorgun kelebeğimiz için kendimce çevirdim. Bir rüzgar için dua edeceğim.

    YanıtlaSil
  7. Canim arkadaslarim,
    Nasil da ince ruhlu cocuklar bunlar. Okurken gosyaslarimi tutamadim. Kim tutabilir ki.

    Sevgilerimizi gonderiyoruz.
    Sureyya

    YanıtlaSil
  8. dua ediyoruz kelebeginiz-miz kanatlarını hızla çirpıp aramıza dönsünsün diye.yazdığınız öykü artık güneşin öyküsü bendde 9 ve 5 yaşındaki çocuklarıma anlattım ve minch olan oğlum bende kelebek olmak istiyorum şuan burnunda NG yanında sonda ile kelebek gibi uçmaya çalışıyor.Allah kimseye dermansız dert vermesin ve evlat çok farklı sizi çok iyi anlıyorum daha öncede yazmıştım 4 yıldır mücadelee ediyoruz ama tedavimiz olmadığı için tıp ve biz çaresiz kalıyoruz.sizin herzaman yanınızdayız allah dayanma gücü versin dualarımız sizinle BERKE-YAREN

    YanıtlaSil
  9. Ben de inatla israrla guzel haberler bekliyorum; mr'dan, testlerden, cimaherden bilmiyorum artik her neden mumkunse ondan.
    aklim fikrim kelebekte, minik prensesimde.
    en icten sevgiler ve en iyi dileklerimle...

    YanıtlaSil
  10. canım,güzel,minik bebek bi mucize olsun..

    YanıtlaSil
  11. Bugune kadar duydugum en guzel hikaye olmus akil kupu Gunes'in hikayesi. Beyaz kelebegi Isigina onlari annelerine annelerini onlara babalarini da hepsine kavusturan o sans puanlari birkez daha yardim istiyoruz/bir mucize istiyoruz. Dualarimiz sevgimiz sizinle. Insallah o mucizeyi gorecegiz. Sabirla sevgiyle.

    YanıtlaSil
  12. Canim Aysegul'um;
    Dunden beri kendimde degilim. Yazdiklarin hepimizi cok etkiledi/ etkiliyor. Biricik yorgun kelebegimiz ve onun muthis ailesi bize oyle guzel dersler veriyorsunuz ki. Ben senin nasil bir anne oldugunu gordukce nasil da gurur duyuyorum senin gibi bir arkadasim oldugu icin.

    Kumkurdu'nu hemen alip cocuklara okumaya baslayacagim, Gunes'imi Isik'imi, Allah'in hediyesi guzel kizlarimi umitle ve sevgiyle dusunerek...

    YanıtlaSil
  13. diyecek söz bulamıyorum--sabırlar diliyorum-dualar muğladan

    YanıtlaSil
  14. Minik kelebegi sansli puanli kanatlarindan, minik sari goncayi guzel yanaklarindan umutla opuyor, guzel anne ve babayi ozlemle kucakliyoruz. Daha onckei yorumlardaki gibi, inatla, inancla guzel haberler bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  15. sevgili ayşegül, sevgili mustafa,
    güzel MR haberleri bekliyoruz, cima-hero'ya güveniyoruz. kelebekcik belki de rüyasında sarı goncaya konmuş azıcık kanatlarını dinlendiriyordur, onu anne ve babaya götürecek rüzgarı beklerken.
    b.

    YanıtlaSil
  16. dualarımız sizinle

    YanıtlaSil