11 Ağustos 2010 Çarşamba

Proton Bitti...

Salı günü son terapi için gidecektik, ama sabah erken aradılar, makineler bozuldu diye. Bizden haber bekleyin diye. Beklemeye koyulduk ama Güneş'ciğim aç bekliyor tabi, anestezi için. 1'e kadar bekledik, artık yarına kaldı dediler. Kutlama için hazırladığımız kanepeler, börekler, pastalar bozulmasın götürelim, ikram edelim dedik ama Güneş'i tutmak da mümkün olmadı. Cümbür cemaat gittik. Terapisiz, bol oyunlu bir küçük hastane günü geçirdik. Bir başında bir de sonunda böyle bir aksama oldu.

Çarşamba sabah sorunsuz bir şekilde bitirdik. Güneş "mezun" oldu. Gong'u çaldı.

Gong sesi pagan inancında hayat enerjisine, dengeye ve ahenge yeniden kavuşmayı simgeliyormuş. Güzel geliyor kulağa.

Küçük hastaneye artık gelmeyeceğiz deyince hayal kırklığı yaşadı Güneş'im. Ama hazırlanan sürprizlerden de memnundu. Biz de Güneş'i çok özleyeceğiz diyor ekip, "the sweetest girl ever". Ne büyük bir iş yapıyorlar, tüm çocuklar için.

Ne kadar buruk olsa da kızımızla gurur duyuyoruz.

Şimdi önümüzdeki maçlara bakacağız. Hızlı başladı, bugün Dr. Vats ile görüşmemiz var klinikte, "büyük hastanede".


























4 yorum:

  1. ah ne kadar, ne kadar tatlısınız resimlerde. su kuşları olarak da, parti böcekleri olarak da :)) inşallah adım adım herşeyin gong'unu çalar güneşcik, bu iş de biter gider. bediz

    YanıtlaSil
  2. Böyle ritüellere ne çok ihtiyacımız var ruhsuz dünyamızda. Küçük hastane ekibine de uzun ömürler iyilikler diliyoruz gönül gözüyle bakmışlar Güneş'imize, "sweetest girl ever* olduğunu anlamışlar. Büyük hastanede iyi şanslar "strongest family ever"

    YanıtlaSil
  3. Ayşem,Ayşem,kardeşim,

    Ülkeleri sevmemek insanları sevmemeyi gerektirmiyor. Ben, ben oldum bunu fransızlara anlatamadım,'ülkemi sevmiyorsun o belli ama benden ne istiyorsun kardeşim' diyemedim :)).Döndük geldik nihayetinde yurda, epi topu 1 yıl güler yüz gösteremediler :))))) Amerika'yı da günahım kadar sevmem her aklı selim gibi ama amerikalıları severim be! Fransada da iyi arkadaşlarım olmuştu. Genel kanı biraz kültürsüz ve yüzeysel olduklarını vurgular, haklı yanı da var ama kim ne derse desin sıcak kanlılar.Severiz biz sıcak kanlıları :))bu toplumsal örgüde naif kalınabilir mi?, ya da naif kalmak zaten kimin umurunda??? gibi sorular var elbette. İflah olmaz iyimserler birde, sistemin empozesi olsada gene de önemsediğim,önemli birşey.

    Şimdi bu ekibin Güneş'e yaptıkları az şey mi be kardeşim? Kuzumun yüzünü bir kez güldereni sevmez miyim ben :))

    Bak başladı,bitti be Ayşem..Koçlar gibi karşıladı, meydan okudu güzel kızım. Maşallah.(pelesenk kelimemiz :)) Fotolarda çok tatlı görünüyor. Işık da gitgide daha cimcime oluyor sanki.Gitmeden 'Erinç teyze, televizyonun karşısından çekilir misin lütfenn!!' , 'Erinç teyze, babama çok kızgınım doğrusu, bana bir dakka kızım dedi, bilgisayara baktı.' şeklinde hiç unutmadığım cümleler kuruyordu, dönüşte neler diyecek merak ediyorum.

    Her zamanki gibi ve fakat daha çok, gelecek güzel günlere inanıyorum. Aliyle her gün, her gün mutlaka sizden bahsediyoruz, çok özledik çok..

    Hasretle kucaklıyorum.

    Hamiş: Günlerden birgündü, Ayşecik bana bu şarkıyı yolladı, şimdi ben ona yolluyorum.

    http://vids.myspace.com/index.cfm?fuseaction=vids.individual&videoid=16630787

    YanıtlaSil
  4. tüm bu süreç; kızınıza sağlık, dolayısıyla size de mutluluk getirsin.

    YanıtlaSil