Yarın yolculuk var. Yeni bir umut yolculuğu, eve dönüş.
Buraya gelirken bilinmezlikler çoktu, her şey çok yeniydi, kavrayamamıştık, sindirememiştik. Kafamızın içinde koca bir çığlık, içimizde isyan, el yordamı ile nasıl karar verip, organize edip de gelebildiğimize hala şaşırıyorum düşündükçe. Zaman gösterecek nasıl bir karar olduğunu ama birkaç bakımdan iyi ki de geldik diyorum.
Gelmeseydik, daha iyi bir tedavi almak mümkündü ama yapmadık, yapamadık diyecektik. Bu düşünce bile insanı kahrederdi. Geldik, Amerika'nın en iyi 25 hastanesinden herhangi birinde alabileceğimiz özenli bir tedavi aldık. Dr. Vats gibi ümit kırıcı olmayan, alternatif bir plan önerebilen bir doktora çattık. Bebe ile karşılaştık. Ama Yetti mi, yetecek mi? Yetmedi, daha uzun bir yol var ama yine çocuğumuz için en iyisini ne olacak diye düşünüp onu yapmaya devam edeceğiz. Adım adım.
Hiç bir şey olmadıysa buraya gelişimiz, tedaviler, görüşmeler, okumalar, tanışmalar bizi çok değiştirdi. Burada dinginleştik, en yoğun tedaviler arasında bu "dingin" kelimesi garip düştü ama öyle. Hayata dair çok düşünme fırsatı bulduk. Çocuklarımız bize emanet. Onları korumayı, mutlu etmeyi, onlar için en iyisini yapmayı istiyoruz her anne baba gibi, her zaman. Evet maalesef başımıza bu geldi. Ah nerden geldi diye isyan dolu değil artık içimiz. Bu koşulda da nasıl mutlu bir çocukluk sağlayabiliriz onlara, biz aile olarak nasıl mutlu oluruz onu çok düşündük. Kolay değil Güneş'in çektikleri bu yaşında. Hafifletebilmenin bir yolu olsa diyordum başta, şimdi onun yolunun sevgi ve güven dolu bir ortam sağlamak olduğunu biliyorum. Yani aslında iyi bildiğimiz bir şey. Ama sarsılmadan yapabilmek. Deneyeceğiz.
Şimdi biraz teşekkür vakti:
Güneş'in hastalığını duyan, bizim kadar yıkılan, buraya gelişimizde bize destek olan, elinden geleni, fazlasını yapan tüm ailemiz, dostlarımız. Sizsiz yapamazdık.
Buraya gelirken içimiz rahattı. 20 yıllık dostlarımız Faruk Houston'da, Gonca ve Muhammet Dallas'ta, Altan ve Cindy Austin'de yakınımızda olacaklardı. Burada arkadaşlarımızın arkadaşları yeni dostlar edindik. Ali, Banu, Ayşe, Brett, Tülay,Paul keşke başka zamanlarda başka sebepler sayesinde tanışmış olsaydık. Ama bir şekilde yollarımızın karşılaşmış olması sevindirici ve daim olacağına şüphe yok. Hepiniz günlük hayatımızı kolaylaştırdınız, evimizi donattınız, yoldaş oldunuz. Desteğinize teşekkürü nasıl edebileceğimi bilmiyorum.
Bu bloğu yaratarak, bende uyandırdığı zorunlu sorumluluk hissi sayesinde paylaşımımızı sağlayan Ali. Sayende hislerimiz, yaşadıklarımız da kayıt altına alındı. Ve Günlük Güneşlik isim sahibi Nazan. Günlük güneşlik haberler verebilmeyi ne çok isterim hep.
Güneş'i merak eden, haberlerimizi takip eden, çoğu zaman e-maillerine, telefonlarına, yorumlarına cevap veremediğimiz tüm arkadaşlarımız, dostlarımız, öğrencilerimiz. Sağolun. Dualarınız, dilekleriniz o kadar değerli ki.
Hattın öbür ucundan tıbbi destek veren doktorlar Gönül Teyze, Çağkan, Erinç, Betül, Cemal. Ulus'lar size minnettar.
Birbirimizi saymaya gerek var mı?
En büyük teşekkür Güneş'ime, dirayeti, gayreti, dayanıklılığı, için. Bir haftadır biraz yorgun maalesef. Ama tam olarak radyasyondan 5 hafta sonra beklenebilecek bir yan etki imiş. 1-2 hafta sürebilirmiş. Bunu duyunca ek sebep aramıyoruz artık. Dinlenmeye, mızmız olmaya hakkı çok var. Yine bile çok iyi. Onu saçsız, kirpiksiz, yorgun göreceksiniz. Şimdiden söyleyim çok uyumlu değil ama ona biraz vakit vermemiz lazım.
Bugün gülegüle demeye gelen arkadaşları önce hiç yanaştırmadı. Annenin veya babanın kucağında durmak, yatmak istedi tüm çocuklar ve Işık oynarken. Onun bu hali beni üzüyor, ne yapsam da onu da katsam diye çırpınıyorum. Ne hissediyor acaba diye düşünüyorum. Bazen bu konuda yazılanlar işe yarıyor ama bunun yolu daha çok çocuk psikologlarına danışmaktan geçiyor herhalde.
Sonra eşit büyüklükteki teşekkür Işık'ıma, hepimize saçtığı neşe ve enerji sayesinde ayaktayız. En çok da kardeşine. Bakınız: fotoğraf. O'nun neler hissettiği de çok önemli ve danışılması gerekiyor sanırım. İlk fırsatta, Türkiye'de.
Ankara'ya vardık postasıyla görüşmek üzere.
Dur o zaman yeni bir sayfa açalım Ayşegül. Ankara'da görüşeceğiz inşallah. İyi yolculuklar ablam.
YanıtlaSilbaşaracaksınız-başarmalısınız- yer gök günlük güneşlik-ışık saçacak-zorlu mücadelenizde başarılar--özlem öğretmen-muğla
YanıtlaSilAysegulcugum,
YanıtlaSilDün gece ben rüyamda seni görürken Ertem de Musti'yi görüyormuş. Sizi geri arayıp ulaşamadığınız için aklımız sizde kaldığından herhalde.
Sureyya
Bloğunuzu uzun zamandır takip etmekteyiz ve arkadaşlarımızla paylaşım içindeyiz.Böyle bir blog oluşturdugunuz için teşekkür ederiz. Kiralık jet firması olarak başarılarınızın devamını bekleriz.
YanıtlaSil