Güneş ve Işık Uyuyan Güzel masalını hiç sevmezler. Masal kitaplarında hep atlardık bu masalı. Bir kötü kalpli perinin laneti: uyku. Onları anlamak hiç zor değil. Akıllı kızlarım.
Güneş'im uyuyor. Derin derin. Şükürlü ruh halim ile özlem ve dolayısıyla uykunun zoruma gitmesi arasında gidip geliyorum.
Onunla konuşmaya ve bakımını yapmaya devam ediyoruz. Bu bize iyi geliyor. Vücudunu sıkça nemlendiriyoruz, pozisyon veriyoruz, ağız, göz bakımını yapıyoruz. Burundan beslenmesine yardım ediyoruz. Bir de kakası eklendi, çok şükür. Bugün beslenme bölümünden geldiler. Verdiğimiz mamayı biberonda ısıtıp öyle versek dediler. Tabi dedik, siz bize iş verin, onun için titizlenmek büyük bir zevk veriyor bize.
Bazen biz odanın içinde sohbete daldığımızda, "ah" diyorum "güzel kızım, çekildi köşesine, bize iş de bırakmadı ve biz yaşıyoruz, herşey devam ediyor". Baba da "öyle düşünme, onun ordaki sessiz varlığı bize huzur verdiği için böyleyiz, zoruna gitmesin" diyor.
Hastanenin terminolojisi bizi de etkiledi. Hemşirelerin shiftleri değişiyor, biz de Güneş'in yanında mutlaka anne veya babanın yanında bir ikinci kişi şeklinde refakatçi shifti yapıyoruz. Bazen bu üç kişi de olabiliyor. Gececi zaten jet-lag yaşayan dayı idi, Şükrü amca da yetişti. Anne ve baba da Işık ve Güneş shifti yapıyor.
Güneş'in yanında monitörleri izlemek stresli, onun dışında dediğim gibi başında olmak yorucu da değil, huzurlu.
Işık ise daha zorlu. Son dönemde ikimizin birden daha yoğun bir şekilde hastanede ve Güneş'le olmamız onda çok tedirginlik yarattı. Bizi çok özlüyor, özleminden ne yapacağını şaşırıyor bazen, agresif de davranabiliyor. Adım bırakmıyor. Bu ara kuzenleri biraz Güneş'in boşluğunu dolduruyor gibi. Gibi diyorum çünkü emin olmak zor, kardeşinin yerine ikame birileri de kimi zaman sinirlerini bozuyor. Uzun zamandır, Güneş'i hiç sormamıştı. Ben Güneş'ten bahsettiğimde ise "ben senin hiç bir yere gitmeni istemiyorum" gibi şeyler söylüyor. Bir yere gitmediğimi Güneş'i anlattığımı söylediğimde de yine aynı şeyleri söyleyip huzursuzlanıyor. İki gündür biraz daha full time baba ve ben Işık'la ilgilenince, döküldü inciler: "ben Güneş'i çok özlüyorum, eve gelsin istiyorum". İşte desteğe ihtiyaç duyduğumuz anlar başladı. Yani aslında çoktan başlamıştı ama her şey çok hızlı gelişti, biz psikolojik destek lazım, lazım dedik ama Güneş'in hastalığı hiç soluk aldırmadı. Bu noktada hazırsız yakalandık. Söylediğimiz her söz, tüm davranışlarımız çok önemli artık. Biraz okumak anahtar tavırlar öğrenmek gerekiyor. Mutlaka bir fırsat bulup ailece psikolojik destek almamız gerekli ama şu ara ön bilgiler çok işe yarayacaktı. Bu konuda meraklı araştırmacı Şükrü amcadan yardım istedim. İki psikologla görüşüp notlar almış bizim için ve tam da konuyla ilgili üç kitap okuyor. Yardım istemek için doğru seçim. Sağolsun.
Işık'la Güneş birbirinin aynası iki anten gibiydiler. Biri ne yapsa öteki de yapar. Birbirleri olmadan an geçirmez. Aynı anda yatar, kalkar, yemek yer, oyun oynarlardı. Hastalıkla önce aynadaki görüntüleri değişti. Bir süre birbirlerinin yokluğuna da alıştılar. Ama uzun sürelere alışmak çok çok zor olacak. Güneş belki uyanır diye kendi ismiyle ona seslenirken Işık'ın ismini de sıkça sesleniyoruz. Hani şu filmlerdeki mucizelerden biri oluverir diye. Dün gece ben videolara bakıyordum Güneş'in başında. Sesini açtım. İkisinin oyun oynarkenki cıvıltıları yayıldı odaya. Güneş duysun istedim ama salya sümük doktora yakalanmak hoş olmadı. "Bu ne kadar zaman önce" diye sordu o da. "Çok değil ,iki ay önce" dedim. Şaşırdı, orda kıpırtısız yatan Güneş'in önceki hallerini hayal etmeleri belli ki zor.
Yarın yine cimaher günü. İkinci doz. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim dün bir öğrenci geldi. Güneş'in hastalığını sunacakmış derste. Baştan sona anlattırdı bana. Çakma doktor ünvanımızla anlattım tüm hikayesini kızımın. Referensları ile. Sanırım ona da hazır bilgi oldu. Dosyalarında çok da inceleme yapması gerekmiyecektir. Zaten ayrıldıktan sonra, sunumu için epey yardımcı kişi olduğum için "ben şimdi dışarı çıkıyorum, n'olur istediğiniz bir şey varsa getireyim" dedi. Güldüm, teşekkür ettim ve öğrencilerimi, ders anlatmayı özlediğimi ve onlardan saçılan pozitif enerjiye fena halde ihtiyacım olduğunu duyumsadım.
Bir de yine söylemeden geçemeyeceğim, öğrenci de bana Güneş'in LP'sinin temiz çıkmış olduğu bilgisini verdi. Biz sormamıştık, yıkıldık zaten Güneş'in durumuyla, onkolojiden de bilgi vermemişlerdi. Gerçekçi tavırlarıyla gereksiz bir umut veririz diye düşünmüş olabilirler. Tümör yeri itibariyle fena halde santral etki yapıyor ama metastaz yapmamış. Ne önemi var? Hiç ya da bilmiyorum.
Güneş shiftinden gelen son sms, güncel durum: Güneş dayanıyor. Makina desteği ile stabil. Nabız:109, Tansiyon:10-6, oksijen satürasyonu: % 97. Yani makina desteği olmasa 3.5 yaşında bir çocuk için en normal değerler. Ah!
hep dua ediyoruz hep
YanıtlaSilHER ZAMAN GÜNEŞİN YANINDAYIZ ALLAH BÜYÜK
YanıtlaSilHa gayret güzel prenses az sonra prens gelip öpecek tekrar aramıza döneceksin. Ayşegülüm, yılın şu son günlerinde hepimiz yeni yıl dileği olarak GÜNEŞ'e dualar gönderiyoruz. Yaradan bütün işlerinizi kolay eylesin .Bugünkü Cimaher uygulamasıda inşallah iyi olur yarar. Sevgiyle nice mutlu ve sağlıklı günlere hep beraber ............
YanıtlaSilkul kurar kader gülermiş sözü ne kadar doğru, hayatın akışına karşı ne denli çaresiziz, bazen kendi çapımızda çabalayıp büyük işler başardık sanıyoruz, oysa bu hayatta başımıza gelenlerde sonucu en başından belli bir oyun gibi sanki, hepsi birer imtihan...uyuyan prenses bir öpücükle hayata döndü, oysa durumu ne çaresiz görünüyordu, inşallah Güneşciğim de böyle basitçe sıyrılsın bu günlerden sonrada yazdıklarınızı okuyup sizin kıymetinizi bilsin, sevgiler, Allah yardımcınız olsun...
YanıtlaSilallah yardımcınız olsun-2011 mucize yılı olsun-hepimiz için özlm öğr.
YanıtlaSilGunes' imizi minik burnundan kocaman opuyoruz, bu opucuklerle uyanir yeniden civildamaya baslar diye umuyoruz. Gonca, Metehan, Nazli ve taze bebek Ela.
YanıtlaSil2010 yılı sizin için iyi geçmedi ama umarız 2011 bunu fazlasıyla telafi edecek. Dualarımız sizinle..
YanıtlaSilNehir&Mine&Alper
durumu bu gün nasıl
YanıtlaSilbenim tatli arkadaslarim
YanıtlaSilnasilsiniz? nasil oldunuz? isik icin endise etmeyin. insan yavrusu cok adaptif, cok esnek. su yolunu bulur derler. onumuzdeki gunler sizin icin hayirlarla, kolayliklarla dolu olsun.
hep sizi dusunuyorum. sanki gunes'in basinda ben bekliyorum.
YanıtlaSil2010'un bitişiyle beraber Güneş'in de tüm sıkıntılarının sona ermesini ve bloğunun yeni fonundaki roket gibi ayağa kalkmasını diliyoruz.
YanıtlaSilb.
Yüreğimiz sizinle. Yeni yılın ilk gününde Güneş'in yeniden doğmasını diliyoruz ve yepyeni umutlarla 2011 hepinize güzel sağlıklı günler getirsin, sıkıntılarınız bitsin inşallah. Bol bol şifalar Güneşimize........................
YanıtlaSil