Blog'u acipta yeni bir haber yok diyenler icin: Gunes cok iyi masallah, o iyi olunca kardesi de iyi, pazartesiye kadar tedavi de tatilde.. blog yazarlari icin gunler daha normal geciyor, yazarlardan biri (ben) guya fen lisesi okuduk "Anatomi" bile bilmiyoruz deyip tibbi sitelere, kitaplara dalmisken diger yazar elime "Umudun Anatomisi" adli bir kitap tutusturdu. Kitap Harvard'li bir profesorun kendi hastalarindan edindigi tecrubeler uzerinden umudu hikaye ediyor(mus). Okumaya basladim:
Ilk sayfa: "for my 3 children: what greater hope do we have than our children? (Cocuklarimizdan daha buyuk bir umudumuz var mi?)
Ikinci sayfa: Pandora, ilk olumlu kadin, Zeus'tan acmasinin yasak oldugu bir kutu alir. Bu kutuda insanlar icin tum lutuflar ve lanetler vardir. Seytana uyma yasaktan ustun gelir. Pandora kutuyu acar, tum lanetler yeryuzune yayilir ve tum lutuflar kacar, kaybolur; biri haric: umut. Olumluler umutsuz var olamaz.
...
BlogNOT: Ne kadar az "blogger" oldugum ortaya cikti, en guzel fotograflari ters yollamisim. Uzgunum.
"Yogun bir gunun ardindan" adli kayitta 3 yorum gorunuyor, 1'ni okuyabiliyorum (bu vesile ile "iyi dilekleriniz" icin sagolun Selin, Burak, Nazli ve tum GSU'lu dostlar). Digerleri ulasmadi (eminim iclerinde bize cok iyi gelecek dilekler vardi), ben bloke etmis kesinlikle degilim, zaten nasil yapildigini da bilmiyorum..
fotograflariniz, haberleriniz oyle bir derin nefes aldirdi ki cigerlerimde cicek acti! sizleri cok ama cok ozluyorum
YanıtlaSilayça
Canlarim,
YanıtlaSil20 Mart 1993'te Ankara'dan bir kitap almisim "Umut Siirleri", Turgay Fisekci derlemis, Adam Yayinlari'ndan cikmis. T. Fisekci de giris yazisinda Pandora'dan baslamis derdini anlatmaya... Yasar Kemal'in kendi adina yapilan parkta mermer levha uzerine "Insanoglu, umutsuzluktan umut yaratandir" yazdiginin altini cizerek sectigi umut siirlerini, Nazim'inkilerden baslamak uzere tabi ki siralamis... Biz baska yerlerden de bildigimiz, sarkisini da soyleyebilecegimiz bir siiri yazmak istedik "Umudun Anatomisi"ne ilaveten... A. Kadir'den... unutmadan soyleyeyim siirin sarki versiyonu nedense en can alici misralardan mahrum kalmis, asagiya siirin tamamini yaziyoruz, Dilekle birlikte coook opuyoruz:
Sabah Turkusu
Bir deniz ustundeyim, ne ucu var ne bucagi.
Bir ruzgar onundeyim, gel keyfim gel.
Bir sevda icindeyim, basim dumanli.
Agzimda bal gibi tatli bir turku,
bir iner bir cikarim su yokusu,
kazanirim cocuklarima ekmek parasi.
Ben deniz ustunde, ruzgar onunde.
Ben sevda icinde, tatli turkude.
Iniste yokusta, ekmek parasinda.
Iki oglum var, Mehmet'le Ali.
Seytan bakti bakti gozume,
seytan geri geri gitti,
seytan gitti dayandi duvara,
cat dedi catladi.
Evde iki oglum, Mehmet'le Ali.
Gonlumde bir dunya, pamuk gibi.
Yucelcim, bu benim cok sevdigim ve hatta gorece sikintili gunlerden sonra dilime pelesenk olmus bir siirdir, evde iki oglum olmasa dahi.
YanıtlaSilBurada okumak yeni bastan, iyi geldi. Eline saglik. Seni ve Dilegi opuyorum. En son Fuat Saka diyorduk ne cok zaman gecmis.
Aysem, dun google talk konusmamiz yarim kaldi.Ben de bu umut mevzusu hakkinda konusmak uzereydim tam. Meslek icabi bir yigin üzücü durum yasadim, neler gördüm neler..Bunlar insani benzer durumlara zerre kadar hazirlamasa da insana, insan davranisina dair pek çok sey ogretiyor. Genel cıkarımım umutlu, iyi bakan insanlarin islerinin gerek medikal prosedur gerek hastalik gidisati acisindan daha iyi oldugudur. Hastanın tavrı hastalığı ciddi anlamda manipule ediyor. Eriskin olmamak bu acidan lehde bir durum. Cocuk, neler olup bittiginden habersizdir ve hatta zihni biz eriskinler gibi türlü manasizlik ve olumsuzlukla kirlenmemistir henüz.Vucudunun kendi kendini iyilestirmesini zihin yoluyla ketlemez.İbni Sina'nin sevdiğim bir sözü var: "Sen ve hastaligin bir yandasiniz ben (hekim) diger yandayim, sen eger benim yanima gecersen hastaligini yeneriz" Özetle budur.
Nazar konusunu cok fazla dillendirmeyelim artik. Nazar denen sey olumsuz bir dusunce urunuyse ozetle, acıkcasi benim havsalam hic kimsenin kucuk bir cocuga hasetle, olumsuz dusuncelerle bakacagini almıyor. İnsanoglu o kadar da umutsuz durumda degil. Sürekli 'nazar degdi' diye dusunmek hic bir ise yaramadigi gibi insanın icini muhattabı olmayan bir kizginlik duygusuyla dolduruyor ve su an ihtiyacimiz olan da kesinlikle bu degil.
'Cocuklarimizi sanki kendimiz yaratmiş gibi zekalariyla, güzellikleriyle ovunuyoruz yersiz yere' demissin. Güzel arkadasım o guzel, akilli kizlar senin ve Musti'nin genlerinin bir karmasi, ozelliklerini de sizden aldi.Bu genlere baglilik ve hatta gen fetisizmine kadar giden durum haz ettigim bir konu degil ama bu boyle. Daha onemlisi bu cocuklar sizin yetistirmenizle şekilleniyorlar. Bununla da ne kadar ovunseniz azdir, hem insan evladiyla ovunmeyecek de ne yapacak yahu..Yeri gelmisken Mustinin kizlara aldigim barbileri sakladigini unutmus degilim :)) Gerci azimle geri bulmus kuzularim :))
Fotoğrafin kiyisindan kosesinden yüzünü gördüm kac ay sonra Aysecim, ne guzel bir aile fotografi,bayildim. simdilik bu gülen fotografi kaziyorum bellegime, en kısa zamandı kanlı canlı gorusmek en büyük arzumdur. Çok hasretle kucakliyorum hepinizi..
Erinc
Aysegul' cum,
YanıtlaSilO yok olan yorumlardan biri benimdi sanirim. O gun Serife' yle bulusup bolca kulaklarinizi cinlatmistik. Umudumuz cok buyuk demistim bir de, insallah tez zamanda cok guzel haberler alacagiz sizden. Istanbul' da bir otel odasindayim, yine burada biraraya gelelim dilerim en kisa zamanda. Cocuklar civil civil oynasinlar, biz de onlara bakip neselenelim.
Hepinizi cokca kucakliyorum,
Gonca
A. Kadir siiri bana su sarkıyı hatırlatti pesi sira. Aradim buldum sozlerini, yazmadan edemedim:
YanıtlaSilbir sabahın uc kapisi var goğe
biri umut
al umudu ver cocuga buyutsun
buyutsunde yurusun
bir sabahın uc kapisi var goğe
biri emek
ellerinde ısıyan
ısık gitsin yol boyunca buyusun
bir sabahın uc kapisi var goğe
biri korku
al korkuyu yureginden cal yere
at korkuyu yureginden cal yere
emek senin umut senin korku ne?
yeter ki ellerin ellere kavussun
...
Erinç
Emily Dickinson'ın bir şiirine rastladım geçenlerde Mustafa'nın okuduğu, Ayşegül'ün sözettiği Umudun Anatomisi kitabını googlarken. "Umut o tüylü şeydir ruhumuza tüneyen" diye başlıyor çok hoşuma gitti. Ruhlarımıza tüneyen umut kuşu hep ötsün ve inanıyorsak dualarımız, inanmıyorsak iyi dileklerimiz hiç eksilmesin. Şiirler ve dualar, hepsi güzel kızımız için.
YanıtlaSil"Hope" is the thing with feathers
That perches in the soul
And sings the tune without the words
And never stops at all
And sweetest in the gale is heard;
And sore must be the storm
That could abash the little bird
That kept so many warm.
I've heard it in the chillest land
And on the strangest sea,
Yet never, in extremity,
It asked a crumb of me.
Akılküpü Mustafa'dan bile akıllı, güzel yengem,
YanıtlaSilSana bir süpriz yapayım dedim. Fazlası elimden gelmiyor, ne yapayım... Fotoğrafları düzelttim. Lakin rakamlara yansıyıp da göze görünmeyen yorumlara çare bulamadım. Onlar galiba "hayır duası eklentisi" kullanılarak yazılmış, o yüzden gözükmiyur. Senin yasaklamanla falan alakası yok.
Gelen gün gidenden iyi olsun. Bak bu günler, Güneşin semada en uzun kaldığı günler. Kuzunun günleri.
Hepinizi kucaklarım.
ali
Sevgili Ali,
YanıtlaSilBirkaç gündür başımın üstündeki düşünce balonunda:
'Ali'ye söylesem de resmi değiştirse, arka planla falan oynasa; bir hareket,bir değişiklik olsa.... '
yazıyordu...Bir zihin okuman eksik kalmıştı, boyamadığın fıstıki yeşil misali :) Resmi de değiştirmek mümkün müdür? Vardır güzel Güneş fotoların.
Eline sağlık.
Akılküpü betimlemesine de bayıldım :))
Sevgili Ulus'lar, yazsanız keşke birşeyler. Alıştım okumaya size dair, sessizlik olunca tedirginlik hasıl oluyor. Özlüyorum bolca..
Erinç
Tamam, bilgisayarima ulasinca fotografi da degistiririm. :)
YanıtlaSiluzun ve guzel bir omur iki kuzuya da!