Öncelikle bugün 6. radyoterapi(RT)'yi de bitirdik, çentik atmaya devam ediyoruz. Ben gerçekten iyiyim, her gün okul gibi hastaneye gitmeye devam ediyorum annemle ve babamla. Hafta sonu tatili iyi gelmişti. Bu aralar daha değişik bir hastaneye gidiyoruz, orada işimiz çok çabuk (?) bitiyor, hemen eve dönüyoruz. Çok çılgın bir o kadar da sevimli hemşirelerim, terapistlerim ve doktorlarım var orada. Babamın kucağında bir odaya gidiyoruz, ayakkabılarımı, elbiselerimi ve "neşeli şanslı puanlı" battaniyemi çok beğeniyorlar, bugün de "horlayan prensesli" güneş gözlüğümü çok beğendiler. Daha sonra da annemin kucağında buluyorum kendimi, sanırım babamın kucağında uyukluyorum biraz. Bu çılgın iki hemşire ve doktoru görmek isterseniz ve günlerimin o hastanede nasıl geçtiğini merak ederseniz aşağıdaki filme bakabilirmişsiniz: (Filmde ben değil, benim gibi başka bir çocuk oynuyormuş!)
http://www.youtube.com/watch?v=WCxeP-IrwZE
Oraya benim gibi annesiyle ve babasıyla gelen çok çocuk var. Annem diyor ki bu çocuklar dünyanın en cesur ve en güçlü çocukları...
Annem birkaç gündür yazamadı buraya ve dahi babam da... Çünkü cuma günü omurga MR'ına bakan tatlı doktorum Dr.Macaleer kuyruk sokumuna yakın yerlerinde "küçük noktalar" ve böbreğimde kistik birşey gördü. Hemen Dr.Wolff'u gördük. Doktor Wollf der ki "I'm not impressed with these images" yani tümorle ilgili birşey olmadığını düşünüyor ama gelin görün ki annemle babamın boğazına birşey düğümlendi, kaldı. Annem de sizi telaşlandırmamak ve bu hafta başında bir ultrason çekildikten ve omurilik sıvısı örneği alındıktan sonra daha kesin haberler vermek istediği için yazmadı. Ama "bugün önemli" deyip yazmamak sizleri daha çok telaşlandırdı ve telefonlar çalmaya başladı, e-mailler düşmeye. Hoş... dostlarının seslerini duymak da iyi geldi onlara...
Sizler beni o kadar çok seviyorsunuz ki annemle babam sizlere hep iyi haberler vermek istiyor, sıkıntılı haberlerle sizleri teselli eder duruma düşmek istemiyorlar. Neyse, hala size kesin bir haber veremeyeceğim, geçen cumadan bu perşembeye kalanları annem yazar artık, içinden iyi şeyler için hem de nasıl dua ederek. Yarın anestezi alında omurilik sıvısı örneği alacaklar ve batın ultrasonu var. Ama bu sefer annemle babam pazarlık yaptılar, iki anestezi olmasın diye, yarın RT yok.
Bugün "Ankara'dan dayım ve dedem geldi, evde bir bayram havası" var, (annem babam beni çok severmiş, güzel uydu!). İkisi de bizi çok özlemişler valizler açıldıkça hediyeler çıktı. Bugün çok mutluyuz, dayıma tam 7 masal anlattırdık ve dayım benim çok iyileştiğimi söylüyor, ona tüm numarlarımı gösterdim...
NOT VE TEŞEKKÜR: Müzik kutuları, kitaplar, "uğurböcek ayak izli" terlikler, "Meraklı Minik dergisinin son sayısı", "ayıcıklı pijamalar"!!!Hepsine bayıldk Işık'la, nasıl da biliyosunuz neyi seveceğimizi teyzelerim, ablalarım, Eciş'im. Meral Teyzecim ve Eciş, annem diyor ki gönderdiğiniz elbiseleri dışarda giydiremezmiş, çünkü nazar değermiş!
yarin kandil. gerci ben her gun dua ediyorum.
YanıtlaSilGüneşcimcom
YanıtlaSilAnnenle babana söyle herşey yolunda gidecek.Bizim kırık dökük tesellilerimize ihtiyaçları olmayacak.
PS: Horlayan prensesli güneş gözlüklerini çok merak ediyoruz onlarla bir fotografını istiyoruz.
gunescim; guzel yazini okudugum icin mi dun gece ruyama geldin? hem de annen ve babanla. isik yoktu ananendeymis galiba. sen cimcime, benim kucagimda uyudun, buyukada'da yesillikler icindeydik.
YanıtlaSilulus ailesini cok ozlemisim; ozellikle super babayi :) ruyada gorusmek iyi oldu. cok mutlu uyandim sabah.
hep yesillikler icinde bekliyoruz seni.
minik prenseslerime kocaman opucuk
selin abla
sevgili guneş,
YanıtlaSilseni orada aldatıyorlar. kandırıyorlar. gordugum manzara dogruysa, gozlerim beni aldatmıyorsa; şu anda senin ve ailenin uzerinde beyin yıkama çalışmaları suruyor. uzaylılar seni ve aileni kaçırmışlar. kapıdan dışarı çıktığınızda sakın bir daha geri donmeyin. ilk ucakla adanaya gelin.
hastaneye benzemeyen ortamda uzerinde mavi kıyafetler ve dinleme aleti olan kişinin sağlık çalışanı olma ihtimali sıfır bence. sen uyurken ninni soyluyor. hiç kızmıyor. gayet olumlu davranıyor.
sonra cocugu masaya zorla goturmuyorlar. hadi kos bakalım masaya denince cocuk kosuyor. aglaması, kendini yerlere atmasi lazimdi. hic inandirici degil.
cocuk enjektorden korkmuyor. vay anasini sayın seyirciler diyecek kadar hayretler icinde kaldim. kendimi tutamadim, ben diyeyim; siz mazur gorun sayın izlemeciler.
Baştan beri en dogru yerde oldugunuza hiç şüphem yoktu. Allah yardimciniz olsun.
bakın sizlere ne gonderiyorum.
http://www.konyanumune.gov.tr/images/haberler/yeni_proje/giris.htm
turkiyede de boyle hastaneler olacak, guzel gunler gorecegiz. inancımızı yitirmeyecegiz. gunesli gunler gorecegiz.
Dualarimiz, ümidimiz, gönlümüz sizlerle
Saunadan Selamlar